Baş Ağrıları Tipleri

Sağlık

3 Temmuz 2025

Baş ağrısı, günlük yaşamda karşılaşılan en yaygın sağlık sorunlarından biridir. Farklı nedenlerle ortaya çıkabilen baş ağrıları, her bireyde farklı şekillerde hissedilebilir. Kimi zaman stres, kimi zaman enfeksiyonlar, kimi zaman ise travmaların etkisiyle gelişebilir. Bu yazıda, en sık rastlanan baş ağrısı türlerini ve bu ağrıların altında yatan nedenleri detaylıca ele alıyoruz.

Kafa Travmalarına Bağlı Baş Ağrısı

Kafa travmaları, günlük hayatta sık karşılaşılan bir baş ağrısı nedenidir. Travma sonrası, darbenin olduğu bölgede deri ve deri altı dokuların hasar görmesine bağlı olarak zonklayıcı ya da künt tarzda bir ağrı oluşabilir. Bu ağrı genellikle travmanın gerçekleştiği alanda ya da başın ön kısmında hissedilir.

Travmanın ciddiyetini anlamak her zaman kolay değildir çünkü ağrının şiddeti kafa travmasının ciddiyetiyle doğrudan orantılı olmayabilir. Bilinç kaybı, hafıza kaybı, bulantı ve kusma gibi belirtiler varsa bu durum daha ciddi bir tabloyu işaret edebilir. Bu semptomlar travma anında ya da birkaç saat, hatta günler sonra ortaya çıkabilir. Özellikle bulantı başladıysa, hasta vakit kaybetmeden doktora başvurmalıdır. Çünkü kafa içi hasarlar yavaş ilerleyebilir ve belirtiler geç ortaya çıkabilir. Tanı konulması için mutlaka klinik ve radyolojik değerlendirme gerekir.

Kulak, Burun, Sinüs Hastalıklarına Bağlı Baş Ağrısı

Dış ve orta kulak enfeksiyonları ile sinüzit gibi üst solunum yolu hastalıklarında baş ağrısı sık görülür. Bu ağrı genellikle künt ve baskı tarzındadır. Sinüzitte baş ağrısı özellikle sabah saatlerinde daha şiddetlidir ve yüzde ya da başın ön kısmında hissedilir.

Ateş, yüzde şişlik gibi belirtiler sinüzite işaret eder. Tedavi antibiyotik, ağrı kesici ve gerekirse burun açıcılarla yapılır. Kulak, burun ve sinüslerdeki tümörler gibi daha ciddi hastalıklarda da baş ağrısı görülebilir ve bu durumda tedavi, altta yatan nedene yöneliktir.

Küme Baş Ağrısı

Küme baş ağrısı, bilinen en şiddetli baş ağrısı türlerinden biridir. Genellikle erkeklerde daha sık görülür ve ağrı başın bir tarafında, özellikle göz arkasında hissedilir. Ortalama bir saat süren bu ağrılar, gün içinde birkaç kez tekrarlayabilir.

Yılın belirli dönemlerinde daha sık ortaya çıkar. Ağrı sırasında gözlerde kızarıklık, sulanma ve yüzde kızarma gibi belirtiler eşlik edebilir. Şiddetli ve tekrarlayıcı olduğunda klasik ağrı kesiciler yetersiz kalabilir.

Gerilim Tipi Baş Ağrısı

Hemen herkesin hayatında en az bir kez yaşadığı baş ağrısı türüdür. Baş ağrısı şikayetiyle başvuran her 10 kişiden yaklaşık 7'sinde bu tip ağrı görülür. Stresle yakından ilişkilidir ve bu nedenle çoğunlukla erişkinlerde, özellikle de kadınlarda yaygındır.

Ağrı genellikle gün sonunda, yorgunluk arttıkça yoğunlaşır. Boyundan başlayarak başın tamamına yayılır ve sıkıştırıcı bir karakterdedir. Uyku bozukluğu da bu ağrıya eşlik edebilir.

Migren

Migren, yeri, şiddeti, süresi ve sıklığı kişiden kişiye değişebilen nörolojik bir baş ağrısıdır. Genellikle başın bir tarafında yoğunlaşır ve nöbetler halinde gelir. Ataklar sırasında bulantı, kusma, ışık ve sese karşı hassasiyet, görsel bozukluklar gibi belirtiler eşlik edebilir.

Hastalarda genellikle aile öyküsü bulunur. Migreni tetikleyen faktörler arasında stres, uykusuzluk, yüksek ses, egzersiz ve bazı yiyecekler (çikolata, domates, alkol) sayılabilir.

  1. Klasik Migren (Aura ile seyreden migren)

  2. Hastaların yaklaşık %10’unda görülür. Atak öncesinde gözde zigzag çizgiler, parlak ışıklar veya geçici görme kaybı gibi belirtiler ortaya çıkar. Daha sonra genellikle başın tek tarafında zonklayıcı bir ağrı gelişir. Bu ağrı göz arkasına ve enseye yayılabilir. Bulantı, iştah azalması gibi belirtiler eşlik edebilir. Migrenin en belirgin özelliği atakların tekrarlayıcı olmasıdır.

  3. Migren Tipi Baş Ağrısı (Aurasız migren)

  4. Bu form daha sık görülür. Aura belirtileri olmaz, ancak bulantı gibi prodromal şikayetler olabilir. Baş ağrısı birkaç saatten 3 güne kadar sürebilir. Ataklar sık ve şiddetliyse, sadece ağrı kesicilerle kontrol altına alınamaz. Bu durumda, atak sıklığını azaltmak için düzenli ilaç tedavisi başlanabilir.

Baş ağrısının migren kaynaklı olup olmadığını belirlemek için nöroloji uzmanına başvurulmalıdır. Tanı konulduktan sonra uygun ilaç tedavisine geçilir. Migreni tetikleyen faktörlerden kaçınmak, atakların sıklığını azaltır. Ağrının erken döneminde alınan ilaçlar daha etkili olabilir.

Migren, tamamen iyileşmeyen ancak doğru tedavi ve yaşam tarzı değişiklikleriyle kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Hastaların atakları önceden tahmin edebilmesi, doğru zamanda ilaç kullanımı ile ağrıyı baskılayabilir. Ancak tedaviye rağmen ağrılar kontrol altına alınamıyorsa mutlaka uzman hekimden yardım alınmalıdır.

Erken Muayene ve Teşhis Hayat Kurtarır

Tedavide en önemli adım, mutlaka bir doktora başvurarak tanının kesinleştirilmesidir. Eğer baş ağrısını tetikleyen belirli faktörler varsa, bunlardan uzak durmak da tedavinin bir parçasıdır. Tanı konduktan sonra alınacak önlemler ve ağrının başladığı anda kullanılan uygun ilaçlarla baş ağrısı çoğunlukla hafifletilebilir ya da tamamen geçebilir.

Eğer ağrı kesicilerle sonuç alınamıyorsa, artık kişinin kendi başına yapabileceği fazla bir şey kalmamış demektir; mutlaka uzman bir doktordan yardım alınmalıdır. Daha önce herhangi bir baş ağrısı tanısı aldıysanız, yeni başvurduğunuz doktora bu bilgileri paylaşarak tanıya katkıda bulunabilirsiniz. Eğer şimdiye kadar bir tanı almadıysanız ve baş ağrınız burada anlatılanlara benziyorsa Nöroloji kliniğine başvurmanız uygun olacaktır.



Diğer Yazılar


Bu web sitesi, deneyiminizi geliştirmek için çerezler kullanmaktadır. Bu web sitesini kullanmaya devam ederek çerez kullanımını kabul etmiş oluyorsunuz. Daha fazla bilgi için lütfen Gizlilik Politikamızı inceleyin.